Korkunç bir gecenin sabahından herkese olabileceği kadar güzel bir gün diliyorum. Dün akşam telde bugün için arkadaşlarla plan yaparken biri bana yarım saat sonra olacakları anlatsaydı muhtemelen deli gözüyle bakardım. Ama oldu bizim kuşak da, çok şükür başarısız olsa da ufak bir darbe girişimine şahitlik etti. Yaşadıklarımız, ekranda gördüklerimiz kitapta okuduklarımızdan daha da feciydi.
Askerler önce köprüleri kapattılar.Kardeşim Samsun’dan bir üniversitenin Besyo sınavından dönüyordu. Otobüste Dudullu civarında mahsur kaldı. Ailem Fatih’te oturuyor. Ben Halkalı/Atakent’teyim. Burası hep siteler bölgesi olduğu için dışarıda her zamanki gibi hiç bir şey yoktu. Sanırım İstanbul’un en güvenli bölgesindeyiz. Gerçi üstümüzden geçen jet uçaklarının gökyüzünü yırtan çığlıkları bile insanı korkutmaya yetiyordu.
Elimde telefon bir yandan kardeşimi, bir yandan ailemi, arkadaşlarımı aramaya çalışıyordum ki eşim evde bir şey olmadığını markete gitmemiz gerektiğini söyledi. Sıkıyönetim ilan edilme olasılığına karşı hazırlıklı olmalıydık. Markete gidince korkum büyüdü. Tıpkı savaş zamanları gibi… Sanki market yağmalanıyor gibiydi alışveriş arabalarıyla girmek imkansız. Pos makinaları çalışmıyordu.Herkes yanındaki nakit parayla evine erzak almaya çalışıyordu. Biz de bir şeyler alıp eve döndük. Ve TRT de o korsan darbe bildirimi okundu. İkinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı ilanı.Bildiri sadece Askerler tarafından basılan TRT de yayınlandı.
Sonra Cumhurbaşkanının mesajı geldi. Halk meydanlara dökülsün diye… Burası önemli işte. Hükümeti sevseniz de sevmeseniz de, İktidarı onaylasanız da, yerseniz de. Demokrasiye sahip çıkmak için orada olacak mıydık?
Geçmiş darbe yıllarında bu ülkenin neler kaybettiğini ya da neler yaşadığını sadece kitaplardan okuyan bir nesiliz. Ailelerimiz yaşadı o günleri. Hala korkulu bir şekilde anlatırlar. En büyük korkum Suriye’deki gibi bir iç savaş çıkmasıydı. Savaşların en kötüsü… Düşmanın kim olduğunu bilemiyorsun. Kardeş kardeşi öldürüyor. Öyle bir hayatta, hayatta kalabilmek bir mucize olmalı. Bu bize biraz Suriyelilerle empati yapma şansı doğurdu bence.
Korktum, sevdiklerim için korktum. Sabaha kadar televizyon izledik. En kötüsü de halk meydanlara dökülüp askerin teslim aldığı yerlere yürümeye başladığında askerlerin paniğe kapılıp ateş açmalarıydı. Ölenler, yaralananlar oldu. Askerler teslim olduğunda baktım hepsi gencecik çocuklar, emir komuta zinciri içerisinde ne yaptıklarının farkında değiller. Hepsi çok korkmuş köşeye sıkışmış. Ve linç edilen asker… O video yayınlandı ama ben izlemeye cesaret edemedim. Bunu kaldırabileceğimi sanmıyorum.
Darbe girişimi Fetö olayı diyor kimisi, kimisi de Akp Başkanlık için darbe tiyatrosu yaptı diyor. Ben sadece cumhurbaşkanının yüzünde gördüğüm o korku dolu ifadeyi hatırlıyorum. Tedirginliği… Basın, medya, halk, solcusu, sağcısı azıcık vatan millet sevgisi olan herkes çıplak elle silahlı askerlerin üstüne yürüdü.
Şu anda 16 Temmuz sabah saat 11:43… Kardeşim hala eve dönemedi. Alibeyköy otogar yolunu askerler kapatmış. İnmiş ve yürüyorlarmış otogara doğru.
Bilanço çok ağır… Ölüler, yaralılar, gözaltına alınanlar… Şimdi bir cadı avı başlamasından korkuyorum. Muhalefet eden herkesin darbeci sıfatıyla sindirileceğinden. Umarım bunlar gerçekleşmez.
Korktum, hala korkuyorum. Kardeşim eve dönse biraz rahatlayacağım. Bu akşam da muhtemelen halk meydanlarda olacak. Umarım bu milli duyguların yanında merhamet ve kardeşlik duyguları da gelişir ve kötü şeyler yaşanmaz. Biz sokağa çıkanlardan olmadık. Atakent İstanbul’un merkezinde ama izole bir yerleşimdir. Yakınlarda bir meydan yok.Yollar da kapalı olduğundan çıkamadık. Belki bu akşam çıkarız.
Sizin darbe geceniz nasıldı?Korktunuz mu? Sokaklara çıktınız mı?
Kategoriler
- Genel (166)
- Gezdim Gördüm (17)
- Kore (67)
- Kütüphanem (116)
- Şiirsel (6)
- Sinema Tiyatro (57)
- Genel (166)
-
Popüler Konular
Arşivler
- Ağustos 2020
- Temmuz 2020
- Haziran 2020
- Ekim 2018
- Mayıs 2018
- Şubat 2018
- Ocak 2018
- Aralık 2017
- Kasım 2017
- Ekim 2017
- Eylül 2017
- Ağustos 2017
- Temmuz 2017
- Haziran 2017
- Mayıs 2017
- Nisan 2017
- Mart 2017
- Şubat 2017
- Ocak 2017
- Aralık 2016
- Kasım 2016
- Ekim 2016
- Eylül 2016
- Ağustos 2016
- Temmuz 2016
- Haziran 2016
- Mayıs 2016
- Nisan 2016
- Mart 2016
- Şubat 2016
- Ocak 2016
- Aralık 2015
- Kasım 2015
- Ekim 2015
- Eylül 2015
- Ağustos 2015
- Temmuz 2015
- Haziran 2015
- Mayıs 2015
- Nisan 2015
- Mart 2015
- Şubat 2015
- Ocak 2015
- Aralık 2014
- Kasım 2014
- Ekim 2014
- Eylül 2014
- Ağustos 2014
- Temmuz 2014
- Haziran 2014
- Mayıs 2014
- Nisan 2014
- Mart 2014
- Şubat 2014
- Ocak 2014
- Aralık 2013
- Kasım 2013
- Ekim 2013
- Eylül 2013
- Ağustos 2013
- Temmuz 2013
- Haziran 2013
- Mayıs 2013
- Nisan 2013
- Mart 2013
- Şubat 2013
Ben Kimim
Bloga e-posta ile abone ol
TAKVİMİM
Ocak 2022 P S Ç P C C P 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 Kategoriler
- Genel (166)
- Gezdim Gördüm (17)
- Kore (67)
- Kütüphanem (116)
- Şiirsel (6)
- Sinema Tiyatro (57)
- Genel (166)
-
Son Yazılar
Sponsor
Ay Allah böyle bir gece daha vermesin. Çok korktuk. Sokaklara ben çıkmadım ama kardeşim çıktı çok endişelendik
Amin inşallah:)
İnsan tüm bunların gerçek olduğuna inanamıyor aklım hafsalam almıyor asker sivil halkın üzerine ateş açtı. Sokaklara ilk gün çıkmadık ama diğer günler meydanlardayız. Bu arada iktidar partili değilim
Kardeşim Vatan caddesindeydi. Helikopterden askerler üzerlerine ateş açmış. Ölenler olmuş. Üstelik nasıl bir silahsa kibrit kutusu büyüklüğünde delikler varmış insanların bedenlerinde…Allah korusun
Gene tüm Dünya’ya rezil olduk!
Evet orası da var 🙁