Dürüstçe söylemem gerekirse bu diziye büyük bir önyargı ile başladım ama her Kore Dizisinden olduğu gibi bittiğinde neredeyse ağlayacaktım. Ben konu olarak diziyi City Hunter’a çok benzettim. Burda da babası bir iftirayla öldürülen ve Amerika’da büyüyen oğlun intikamı konu ediliyor. Zaten öyle ya da böyle mutlaka başrolün ya da 2. Rolün Amerika’ya gitmesi gerekiyor, bu Kore dizilerinde olmazsa olmaz. Ancak bu dizi aynı zamanda Amerikan Özentiliklerinin tavan yaptığı bir dizi. Amerika’dan intikam için gelen Koreli oppanın adı Michael King ortakları Vivian Castle ,Joony gibi Amerikan isimleri taşıyorlar, taşıyorlar taşımasına da taşıdıkları bu isimleri telaffuz edemiyorlar. Michael King’in ortağı güzeller güzeli hatta başroldeki kızdan çok daha güzel Vivian Castle dizi boyunca pek çok yerde İngilizce konuştu.
O kadar romantik aşk dizisinden sonra bu macera türü iyi bir değişiklik oldu benim için. Michael King dizide bildiğin tanrı gibi. Her an her yerde, her şeyi biliyor, görüyor, dizideki kızları sürekli bir şeylerden kurtarıyor. Ama ya o saçlar nedir öle ya. Bildiğin Esenler Apaçisi…
Daha öne hiçbir oppa da bu kadar kötü bir saç modeli görmemiştim. Adamın suratı da çok kemikli ve keskin hatlara sahip, ilk başta bana çok itici geldi. Saçlarını topladığı sahnelerde çok daha çekiciydi ki dizinin belli bir yerinden sonra o baştaki modeli bıraktı zaten. Ama nasıl da prens yapmışlar adamı, duruşu bakışı ,özellikle jang mi’yi etkilemeye çalıştığı o havuz sahnesinde ki bakış…
Bence Koreliler bizim yıllardır inkar etmeye çalıştığımız bazı gerçeklerin farkındalar, hayvanlar aleminde bilirsiniz ki en süslü, en gösterişli hayvan erkektir ve çiftleşme döneminde bu şekilde dişilerin ilgisini çekmeye çalışır. Kore’ de de böyle yapılıyor,bütün dünya kadınlarını pazarlarken onlar erkeklerini pazarlıyorlar ve dünya yakın bir gelecekte bu akımın etkisi altına girecek.
Michael zekice tuzaklarıyla ve düşmanlarını şaşırtarak Kore’nin en zenginlerini çökertip intikamını alıyor bu arada muhabir Jin Bo Bae’ye de aşık oluyor. Abi bu kız nasıl Kore’nin barbisi olabilir ya o kadar salak bir surat ifadesi var ki. Gördüğüm anda gıcık oldum hiç sempatik gelmedi bana. Ama Michael’in ortağı ve ona aşık olan sonra Michael’in Jin Bo Bae ‘ye aşık olduğunu öğrenince ona ihanet eden ve en yakın dostlarının ölümüne yol açan Vivian Castle gerçekten gördüğüm en güzel Koreli kadınlardandı. Aksiyon sahnelerine çok yakışmıştı ve giydiği her kıyafetle ayrı bir afetti. İhanet ettiği sahne de ondan ne kadar nefret ettiysem Michael’i korumak için kurşunların önüne atılıp öldüğü sahne de de o kadar üzüldüm. O kadar güzel bir kadın ölmemeliydi…
Veee bomba… A Gentleman Dignity’de çok sevdiğim platonik aşık avukatı canlandıran o masum yüzlü,sevimli Yoona’mız burada psikopat manyağa dönüşmüş. İlk başta o karakterde görünce çok şaşırdım olmaz yapamaz bu suratla dedim ama hakkını vermek lazım o psikopat karakteri öyle iyi canlandırdı ki nefret ettim ondan.
Dizi de en çok Jang Mi’ye üzüldüm. Michael’e sırılsıklam aşık ve onun kendisini kullandığından habersiz Jang mi gerçekleri öğrendiğinde yıkılıyor ama Michael’e ihanet etmek yerine doğruların tarafında olup kendi öz babasının sonunu getirecek planda ona yardım ediyor…
Dizinin her bölümünde ayrı bir heyecan ayrı bir macera var. Hiçbir sahnesinde sıkılmadım, bıkmadan heyecanla izledim. City Hunter’i izlemiş ve beğenmiş olanlar buna da bayılacaklardır.
hhahahaha 🙂 demiştim sanaa 🙂 daha ne diziler var bende.. şu kitapları bitir de bi :):)
Kitaplari bitirmek kolay canim sonra soyledigin Prensin ilk aski ni izleyecegim
Geri izleme: İzlediğim Kore Dizileri Listesi | Kendimi Seçtim Ben
78.ci kore dizim oldu sürüsüne bereket aldık başımızı gidiyoruz vay anasını sayın seyirciler
Süper bir diziydi değil mi? Bu arada benim kaçıncı dizim bilmiyorum ama 78. baya iyi bir rakam. Kaç senedir seyrediyorsun?