Uzun zamandır hep yeni dizileri izliyordum, şöyle izlemediğim eski dizilere bir bakayım dedim. Fated To Love tüm bloglarda çok sevilen bir dizi olunca bende başlayayım dedim.
Dizinin oyuncuları çok iyi. Jang Na Ra’yı Hello Monster’da tamamen farklı bir karakter de izlemiştim. Her iki farklı karakteri de başarıyla canlandırdı. Üstelik çok saf masum bir güzelliği var. Bildiğin şekerlik…
Jang Hyuk 1976 doğumluymuş. Yaşı benden büyüklerle çok karşılaşmıyorum. O yüzden bu durum hoşuma gidiyor. Dizi de hem uzun saçlı hali, hem kısa saçlı haliyle gerçekten karizmatikti. Ama o gülüşü yok mu evlere şenlik, her duyduğumda bende gülmeye başlıyordum ama sinirden. Bir insan bu kadar sinir bozucu kahkaha atabilir mi yahu?
2.roldeki yakışıklı mükemmel adam klişesi devam ediyor. Adam o kadar mükemmel, o kadar iyi, o kadar yakışıklı, o kadar inanılmaz ki. Tam bir beyaz atlı..
Dizimize gelirsek; Jang Na Ra yani dizideki adıyla Kim Mi Young çok iyi kalpli kibar ve nazik bir kızdır. Hiç kimseye hayır diyemediği için çalıştığı yerdeki bütün ayak işlerini o yapar. Hatta bu yüzden post it kız lakabını almıştır. Bir gün işyerinde yapılan bir çekilişte Macao’ya bir tatil kazanır.
Allah herkese böyle komşu oppa nasip etsin hahahaha
Çoook zengin başrol oyuncumuz, prensimiz Gun ailesinin bilmem kaçıncı soyu Le Gun’da yurtdışında balerinlik yapan sevgilisine evlenme teklifi yapmak için Macao’ya gelir.
Burada bir takım olaylar yaşanır ve birbirini tanımayan Le Gun ile Kim Mi Yang aynı yatakta uyanırlar. Geceyi hiç hatırlamazlar üstelik bu ilişkiden Kim Mi Yang hamile kalır.
Le Gun’un balerin sevgilisi kariyerini aşkına tercih edip geri dönmeyince, Le Gun acil evlenmek ve bir varis vermek zorunda olduğundan Kim Mi Yang’ı çok seven büyük annesinin de zorlamalarıyla bebeğin sorumluluğunu alır ve evlenirler
Çiftimiz çocuk doğduktan sonra boşanmak için bir evlilik anlaşması yapar. Bu süreçte yan evde oturan komşu oppayla Kim Mi Yang’ın arkadaşlığı da ilerler. Bizim Le Gun’umuz komşu oppanında etkisiyle aslında karısının ne kadar güzel olduğunu farketmeye başlar.Komşu oppa yıllar evvel kaybettiği kızkardeşini arayan ünlü bir tasarımcıdır. Kaybettiği kız kardeşinin adı da Kim Mi Yang olduğu için bir kaç bölüm bizim Kim Mi Yang kardeşi mi acaba diye ikilemde kalıyorsunuz.
Dizi 12. Bölüm sonuna kadar inanılmaz tatlı bir romantik komedi olarak ilerliyor, çok eğlendim, çok güldüm. Bence orada bitirmeliydiler diziyi. Detaya inersem spoiler vermiş olurum o yüzden anlatmayacağım ama 13. Bölümde dizinin en başa geri döndüğünü ve zorlama sahnelerle 20 bölüme kadar uzatıldığını söylemeliyim.
Her dizi de olduğu gibi Kim Mi Yang 3 yıllığına Fransa’ya gider ve oradan Dünyaca ünlü ressam Elie Kim olarak geri döner. Yaptığı resimler lisedeyken çizdiğimiz resimlere benzese de bir kere yurtdışına çıktı ya üstün bir insan oluverdi bizim ezik kızımız. Kim kurtaracak bu Korelileri yabancı meraklılığından, sinir oluyorum bu aşağılık komplekslerine.
Sonuç olarak bu dizi benim için 12 bölümde final yaptı. Kalanı tam Türk dizileri gibi saçma sapan uzatmalardı. Ama yine de boş zamanlar için izlenebilir bir dizi..
Follow