Sürekli siyaset okuyup ahkam kesmemden sıkılan eşimin bana aldığı cicili bicili pembiş kitaplardan iki tanesini daha okudum.Bunlardan biri Üç Oda Bir Yalnızlık kitabı. Tam çerezlik bir kitap sahiden ama yazarın iyi betimlemeleri, akıcı uslübu kitabı okunur hale getiriyor.
40 Yaşına gelmiş bir ilkokul öğretmeninin hikayesi. Hiç evlenmemiş, çocuk sahibi olmamış ama toplumun onayladığı şeyleri yapmış, saygı duyulan bir meslek sahibi olmuş. Anasına babasına iyi bir evlat, komşularına iyi arkadaş, öğrencilerine saygıdeğer bir öğretmen. Ne var ki bunları gerçekleştirmek için hayallerini ve kendi benliğini ortaya koymuş ve sonunda üst kattaki yalnız kadın haline gelmiş. Yalnızlık temasına bol bol vurgu yapılan kitapta sınıfına yeni gelen 8 yaşında bir öğrenci ve onun ailesiyle tanışmasıyla hayatında bazı şeyler değişir. 8 Yaşındaki Reza’yı kendi oğlu gibi sever, babasıyla aşırı yakınlık geliştirir, annesine de resmen aşık olur. Lezbiyen bir aşk değil bu ama daha farklı…Karışık kökenleri sahip bu göçmen ailenin hayatına girişi ile tüm değerleri alt üst olan kahramanımız kendi hayatını yeniden yorumlayacak ve hayallerinin peşinde koşmaya başlayacak mıdır acaba? Bunun için kitabı okumalısınız. Sonunu söylersem kahraman olamam değil mi?
Dediğim gibi çok alıp da okuyun diye tavsiye edebileceğim bir kitap değil. elinize bir yerlerden geçerse okursunuz, geçmezse bir şey kaybetmezsiniz.
Follow