Öncelikle şunu söyleyeyim kişisel gelişim kitaplarından nefret ederim hem bu öyle bir nefret ki önemli bir devlet sırrı bilsem ve karşı tarafın ajanlarının eline geçsem beni işkenceyle değil de kişisel gelişim kitabı göstererek konuşturabilirler. Hepsi aynı saçmalıklardan bahseder. Sanırım liseden beri kişisel gelişim okumuyorum arada arkadaşlarımın kitaplarına bakıyorum da zaten değişen bir şey de yok bu süreçte

     “Tanrı daima tebdil-i kıyafet gezer” Aslında bir roman sandığım boş kalmayayım diye okuduğum arkadaşım Makbuş’tan ödünç aldığım bir kitap. Meğerse kişisel gelişim romanıymış. Yarım bırakmak gibi bir alışkanlığım olmadığından hepsini okumak zorunda kaldım. Başlangıçta bir roman üzerinden kurgulanmış aynı şeyleri anlatıp duracak bir kitap olarak düşünürken 300 sayfadan sonra kitap birden hareketlendi ve heyecanlı devam edip güzel bir final yaptı. Doğrusu beklemiyordum.

       Kitap arkasından bir paragrafla yazıma son verirken en azından sıkılmadan okuyabileceğiniz bir kişisel gelişim olduğundan tavsiye ediyorum.

       “Bir düşünün.İntihar etmek üzeresiniz.Bir adam hayatınızı kurtarıyor, ama karşılığında sizinle bir anlaşma yapıyor. Bundan sonra o ne derse sorgusuz sualsiz yapacaksınız.Kendi iyiliğiniz için… Çaresiz, kabul ediyorsunuz ve hayatınızın iplerini tıpkı bir kukla gibi başkasının ellerine bırakıyorsunuz.Ve hayatınız eskisinden çok daha güzel oluyor.Yine de şüpheleriniz var.Bu adam aslında kim? Çevresindeki gizemli kişilerin sırrı ne?Sizden aslında ne istiyor?

       Tanrı tebdil-i kıyafet gezer, kendi kendimize koyduğumuz engelleri,korkularımızı ve önyargılarımızı nasıl aşacağımızın, kaderimiz sandığımız mutsuz bir yaşamı,bizi mutluluğa götüren bir yolculuğa nasıl dönüştüreceğimizin hikayesi”

Follow

Paylaş